Fenerbahçenin son iki Avrupa maçında ortaya koyduğu oyun beni tekrar futbola ısındırdı.
İyi bir futbol izleyicisi olduğumu düşünüyorum. Fenerbahçeliyim. Fakat fanatik olduğum söylenemez. Çünkü ülkemizde fanatiklik arşı tarafın taraftarlarıyla sürekli bir atışma, saçma sapan, sonu gelmeyen laf sokmalardan oluşan muhabbetlerde karşı tarafı susturabilme kabiliyeti olarak ölçülüyor. Ben bundan hoşlanmıyorum. Futbol seyretmek istiyorum. Maalesef ülkemizde kaliteli futbol oynanmıyor.
Inter maçı bu yüzden dönüm noktasıydı benim için. Her sene Avrupa’da hayal kırıklığı yaratan Fenerbahçe, belki de hayatım boyunca gördüğüm en mükemmel oyununu oynadı. Benim şansımsa, bu muhteşem geceye stadyumda yakından şahit olmamdı.
Gerçekten muhteşem bir geceydi. İtalya şampiyonuna adeta adım attırmadık ve tam anlamıyla eze eze yendik. İki gün önce de Moskova’da, yine güzel bir oyunla, galibiyeti hak ettiğimiz bir maç sonucu bir puan aldık ve grupta lider olarak avantajlı konuma geçtik.
Futbol konuşmayı sevmiyorum. İyi maç seyretmeyi, güzel futbolu alkışlamayı seviyorum. Belki de bu sene uzun yıllar sonra Avrupa’da başarının yakalanması bir hayal değil. Tüm bunlar kısır tartışmalardan uzaklaştırıyor Fenerbahçeyi. Bense futbolu daha çok seviyorum. Hayalim bunun kalıcı olması, saçma sapan tartışmaları, reyting uğruna kavgalarını bir kenara bırakıp sadece futbolun konuşulması.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder