Gri bir hava gökyüzünde.
Üşütmese de ürperten bir serinlik.
En azından balkonda oturmayı güçleştiriyor.
Özlemişim sonbaharı!
Rüzgarın kokusunu, sokakların sessiz hüznünü.
Daha yapraklar sararmadı, dökülmedi yere.
Daha zamanı var, pastırma yazı var daha!
Yazın yapay neşesi geçmek üzere,
Yerine Sonbaharın gerçekliği geliyor.
Yaz yapay sanki biraz daha,
Sanki hayattan bir bölüm kesilmiş, hiç olmayan bir ara verilmiş zamana.
Bir eğlence, bir coşkunluk hali,
Gerçek olmayan sanki.
Öyle yaşanması gerektiği için yaşanan.
Sonbahar biraz daha gerçek, biraz daha hüzün dolu.
Belki biraz buruk.
Geçen yazın gerçek olmadığını anlamış.
Belki de sahte mutlulukta kalmak istiyor hala!
Ama başaramıyor…
Sonbaharı seviyorum.
Tüm hüznüne, ayrılıklarına rağmen.
Sahte mutluluklara tercih ediyorum belki de,
Gerçek hüzünleri.
Belki de hiç alakası yok!
Salı, Eylül 02, 2008
Pazar, Ağustos 31, 2008
24 Eylül 1945
En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olandır.
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...
Nazım Hikmet
henüz gidilmemiş olandır.
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...
Nazım Hikmet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)