
Denize girmek, güneşlenmek, bulunulan ortam ve yaşanılan şehirden (ki hele bu İstanbulsa mutlaka) biraz uzaklaşmak insana iyi geliyor.
Tabi maddi şartlar da olanakları kısıtlıyor. Ama yine de bir çok ülkeden daha avantajlı durumdayız. Neticede "üç tarafı denizlerle çevrili" bir ülkede yaşıyoruz. Herkesin kesesine göre tatil yapma olanaklarının mevcut olduğunu düşünüyorum. Belki herkes 5 yıldızlı tatil köylerinde dinlenme fırsatı bulamıyor. Ama günü birlik dahi olsa çok küçük fiyatlara bir yerlere gidebilme fırsatı bir çok insan için mevcut.
Yaklaşık iki sene sonra önümüzdeki hafta tatile çıkmayı planlıyorum. Tercihim, Marmara yakınlarında ufak herhangi bir tatil yerinde, tam yada yarım olmayan, yani yemesi içmesi bana ait bir pansiyondan yana. Bir çok şeyde olduğu gibi galiba bu konuda da geri kafalıyım. Sabah kalkayım, keyfime göre hazırlayım kahvaltımı, akşam yine nevalemi hazırlayım, artık çay mı olur, buz gibi başka bir şey mi olur, yudumlayayım balkonumda :))
Galiba deniz ve güneşten çok tatilin bu kısmı hoşuma gidiyor. Gerçi henüz beş yıldızlı bir otelde tatil yapma olanağım olmadı. Bu nedenle yazdıklarım "elindeki imkanlarla mutlu olmak" şeklinde nitelendirilebilir. Ama sanki bana yine de keyif aldığım şeyler değişmeyecekmiş gibi geliyor. Neyse onu da deneme yanılma yoluyla anlarız artık :))