Onbeş yıldan fazla olmuştu görüşmeyeli. Birbirimizi yolda görsek tanımazdık. Teknolojinin nimetlerinden faydalanarak buldu herkes birbirini. Son günlerin en gözde aktivitesi, İnternet aracılığıyla ulaşılan ilkokul arkadaşlarıyla buluşmaktı.
Hepimiz aslında merak ediyorduk birbirimizi. Yine de çekiniyorduk biraz. (Ya da en azından ben çekiniyordum) "Konuşacak hiçbirşeyimiz olmasa da en azından buluşup güleriz" diye yazmıştı. Biraz daha cesaretlendim bu sıcak sözlerin ardından.
Saat ve yere karar veremedik bir türlü. Herkes farklı telden çalıyordu. Onbeş yıl geçmişti aradan. Herkes iş güç sahibi olmuş, kimileri evlenmişti. Ortak zaman belirlemek o kadar kolay olmuyordu. Hayatın koşturmacasında herkesin telaşı vardı. Son geceye kadar buluşma saati kesinleşmedi.
Cumartesi gecesi geç gelmiştim eve. Bilgisayarı açma fırsatım olmadı. Nasıl olsa sabah bakarım diye düşünüp yattım. Sabah olup bilgisayarımı açtığımda hayatımdaki en büyük şoklardan birini yaşadım!
En son 12 yaşında bıraktığım arkadaşlarımı ben görmüyordum. Ama aralarında görüşenler vardı. Anlattıklarına göre hızı seviyordu Aytek.
Ve hepimizden hızlı davranmıştı...
Biz buluşma yerini ve saatini belirleyememiştik henüz. Ama o, korkunç kaza sonucu aramızdan ayrılırken yeri ve saati çoktan belirlemişti! Üstelik haber vermeyi unuttuğumuz arkadaşlarımızı da toplayarak...
On beş yıldan fazla olmuştu görüşmeyeli.. Hep onu resmindeki gülen yüzüyle hatırlayacağım...
Huzur içinde uyu..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder